Sony Xperia E3 İncelemesi: Amiral Gemisi Kılığında Bir Bütçe Savaşçısı!
Akıllı telefon pazarının en acımasız olduğu yer, şüphesiz giriş segmentidir. Fiyatı düşük tutmak için yapılan her bir fedakarlık, kullanıcı deneyiminde derin yaralar açabilir. Ancak Motorola'nın Moto G gibi modelleriyle bize gösterdiği gibi, uygun fiyat her zaman kötü bir telefon anlamına gelmek zorunda değil. Peki, "Sony'nin en ucuz LTE destekli akıllı telefonu" sloganıyla sahneye çıkan yeni Xperia E3, bu zorlu arenada kendine nasıl bir yer bulacak?
Kıyaslasana.com olarak, bu yeni bütçe savaşçısının sunduğu vaatleri ve yaptığı fedakarlıkları masaya yatırıyoruz.
Tasarım: Gözler Aldanır mı?
Xperia E3'ü elinize aldığınızda, onun bir giriş segmenti telefonu olduğuna inanmakta zorlanabilirsiniz. Zira Sony, burada takdiri hak eden bir iş yapmış ve amiral gemisi
Xperia Z3 ve Z3 Compact'ın o meşhur tasarım dilini neredeyse birebir bu modele taşımış. O keskin hatlar, o ikonik güç tuşu... Telefon kesinlikle fiyatından çok daha pahalı ve modern görünüyor. Bu, "görüntü her şeydir" diyen kullanıcılar için başlı başına bir tercih sebebi olabilir.
Elbette bu bir amiral gemisi değil ve bazı detaylar bunu ele veriyor. Örneğin ekran çerçeveleri günümüz standartlarına göre oldukça kalın. Ancak bu tasarımsal güzellik karşısında, bunu dert edecek pek kimse olacağını sanmıyoruz.
Performans ve Ekran: Akıllıca Bir Takas
Ve geldik en büyük tavize, telefonun Aşil topuğuna: Ekran çözünürlüğü. Telefon, rakiplerinin yavaş yavaş 720p'ye geçtiği bir dönemde, artık modası geçmiş sayılan
WVGA (854x480) çözünürlüğünde bir panele sahip. Bu, keskinlik ve detay konusunda rakiplerinin gerisinde kalacağı anlamına geliyor.
Ancak Sony burada akıllıca bir takas yapmış olabilir. Kaputun altında, kendini kanıtlamış, güvenilir bir yonga olan
Snapdragon 400 yatıyor. Bu işlemci, düşük çözünürlüklü ekran sayesinde hiç zorlanmayacak ve bu da menülerde gezinirken, uygulama açarken takılmalardan uzak, akıcı bir deneyim vaat ediyor. Kötü performansa asla tahammülümüz yok ve Sony'nin bu tercihi, en azından kağıt üzerinde, pürüzsüz bir kullanım için mantıklı görünüyor.
Sony'nin Gizli Silahları
Peki, Xperia E3'ün düşük çözünürlüklü ekran dezavantajını telafi edecek silahları var mı? Kesinlikle var.
- Batarya Ömrü: Sony, bu konuda oldukça iddialı. 2,330 mAh'lik batarya ve markanın meşhur STAMINA mod optimizasyonları sayesinde, Xperia E3'ün iki tam gün kullanım sunabileceğini söylüyor. Eğer bu iddia doğruysa, pek çok giriş seviyesi telefonun günü zor çıkardığı bir pazarda, bu özellik tek başına oyunun kurallarını yeniden yazabilir.
- Zengin Yazılım Paketi: Telefon, sade Android deneyimi yerine Sony'nin zengin Xperia arayüzü ile geliyor. Bu da demek oluyor ki Walkman, Album, Movies gibi ikonik uygulamalar ve Xperia Temaları gibi kişiselleştirme seçenekleri sizi bekliyor. Bu, telefona bir karakter katan önemli bir artı.
- LTE Desteği: Bu fiyat segmentinde hızlı internet bağlantısı sunan LTE desteği, hala önemli bir avantaj.
Hatta Sony'nin kendine olan güveni o kadar yüksek ki, Xperia E1'den sonra E2'yi atlayıp doğrudan E3'e geçmiş. Bu, aradaki sıçramanın ne kadar büyük olduğunu vurgulamak için yapılmış sembolik bir hamle.
Sonuç: Kimler Almalı?
Sony Xperia E3, tam bir zıtlıklar telefonu. Bir yanda amiral gemisi gibi görünen şık bir tasarım, potansiyel olarak muhteşem bir pil ömrü ve akıcı bir performans vaadi var. Diğer yanda ise çağın gerisinde kalmış, düşük çözünürlüklü bir ekran gerçeği duruyor.
Eğer sizin için öncelik ekran keskinliği değil de,
şık bir görünüm, uzun pil ömrü ve takılmayan bir günlük kullanım ise, Xperia E3'ün sunduğu paket kesinlikle dikkate değer. Ancak şimdi tahminleri bir kenara bırakıp, bu iddialı telefonun gerçek dünyada neler yapabildiğini görme zamanı.
Kıyaslamaya devam edin.
Bu telefon için henüz hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yap!