Samsung Galaxy S25 Ultra İncelemesi: Devam Eden Bir Efsane mi, Yoksa Durağan Bir Zirve mi?

Samsung'un amiral gemisi Galaxy S serisi, her yeni nesil ile beklentileri yükseltmeye devam ederken, S25 Ultra'nın lansmanı bazı sürprizlerle geldi. Dünyanın en iyi uzaktan nişancı özelliği (Bluetooth bağlantılı S Pen) gitti, ama dünyanın en iyi Galaxy'si geri döndü; en azından Samsung öyle söylüyor. Peki gerçekten öyle mi? Gelin, Kıyaslasana.com olarak, yıllardır sektörün içinde olan deneyimimizle S25 Ultra'yı inceleyelim.

Tasarım: İncelik ve Güç Bir Arada

S25 Ultra, S24 Ultra'ya göre daha ince, daha dar ve daha hafif. Düz çerçeve ve yuvarlak köşelerle gelen yeni tasarım, hem daha şık bir görünüm sunuyor hem de telefonu daha rahat tutmayı sağlıyor. İkinci nesil Gorilla Glass Armor ve 5. sınıf titanyum çerçeve ise dayanıklılığı zirveye taşıyor. 6.9 inçlik Dynamic AMOLED 2X ekran, küçülen çerçeveler sayesinde daha büyük bir alana yayılıyor, 1440p çözünürlük ve yüksek parlaklık değerleriyle göz alıcı bir görüntü sunuyor. Ancak ekranın maksimum parlaklığını uzun süre koruyamadığı gözlemlenmiş, bu da premium hissiyatı biraz azaltıyor. Ekranın anti-refleksif özelliği ise iddia edildiği kadar belirgin değil.

Performans: Güçlü Kalp, Fakat Isınma Sorunu

Snapdragon 8 Elite işlemci, S25 Ultra'nın kalbinde atıyor. "For Galaxy" sürümü olan bu işlemci, güçlendirilmiş CPU ile rekabette bir adım önde. Ancak sürekli performans testlerinde %41 CPU ve %50 GPU performans kaybı gözlemlendi. Telefon ısınma sorunu yaşasa da, günlük kullanımda performans düşüklüğü gözle görülür düzeyde değil.

Kamera: Beklentileri Karşılayamayan Güncellemeler

S25 Ultra'nın kameraları, S24 Ultra'ya göre büyük bir sıçrama yapmıyor. En büyük değişiklik, 50MP sensör ve otomatik odaklamaya sahip yeni ultra geniş açı kamerada. Diğer kameralarda ise donanım güncellemesi yok. Samsung, yeni Snapdragon işlemcisinin ISP'sinin fotoğraf ve video kalitesini iyileştireceğini umuyor. Gün ışığında çekimler harika, ancak düşük ışık koşullarında sonuçlar beklentileri karşılamıyor. Gece modu, aşırı gürültü azaltımı nedeniyle yapay bir görünüme sahip. Video kaydı ise 4K60fps'ye kadar destekliyor ve HDR10+ ve 10-bit HDR desteği ile öne çıkıyor.

S Pen: Bluetooth'un Kaybı Büyük Bir Eksik

En büyük hayal kırıklığı ise S Pen'de yaşanıyor. Bluetooth bağlantısı kaldırılmış! Bu da hava hareketleri ve uzaktan deklanşör kontrolü gibi sevilen özelliklerin ortadan kalkması anlamına geliyor. Samsung'un bu kararı maliyet düşürme amacıyla aldığı düşünülüyor, ancak birçok kullanıcıyı kızdıracak bir adım.

Pil: Orta Seviye Bir Performans

5000mAh pil kapasitesi, 2025 yılı için biraz düşük kalıyor. Şirketin daha büyük kapasiteli pilleri benimsememesi dikkat çekici. Pil ömrü, önceki nesile göre biraz iyileşmiş olsa da, rakiplerine kıyasla geride kalıyor. 45W hızlı şarj ise kutu içeriğindeki 3A kablo ile bile yeterli hızda şarj imkanı sunuyor. Pil bakımı ayarları ise kullanıcılara çeşitli seçenekler sunuyor.

Yazılım: One UI 7 ve Yapay Zeka Desteği

Android 15 ve One UI 7 ile gelen S25 Ultra, kullanıcı arayüzünde ince değişikliklere sahip. En önemli yeniliklerden biri ise, sistem genelinde doğal dil girişini desteklemesi. AI asistanı ile galeride arama yapabilir, yazı tipi boyutunu değiştirebilir ve çeşitli uygulamalar arasında geçiş yapabilirsiniz. DeX desteği ise devam ediyor.

Sonuç: Kompromislere Yer Veren Bir Amiral Gemisi

Samsung Galaxy S25 Ultra, şüphesiz ki güçlü bir telefon. Gelişmiş tasarımı, yüksek performansı ve gelişmiş kamera özellikleriyle dikkat çekiyor. Ancak S Pen'deki Bluetooth özelliğinin kaldırılması, düşük pil kapasitesi ve sınırlı su geçirmezlik gibi eksiklikler, "amiral gemisi" tanımına gölge düşürüyor. Rakiplerine göre kamera performansı da özellikle düşük ışıkta geride kalıyor. S25 Ultra, kalem desteği arayan kullanıcılar için iyi bir seçenek olsa da, Samsung'un bu modelde beklentileri tam anlamıyla karşılamadığını söyleyebiliriz. En iyi değil, fakat yine de çok iyi bir telefon olduğunu unutmamak gerek.

Kıyaslamaya devam edin.