Apple iPhone 5s

iPhone 5s İncelemesi: Geleceğe Atılan İlk Adım ve O Bitmeyen Apple Sancısı

Yine o mevsim geldi çattı ve Apple, her zamanki gibi, gişede rekorları altüst etme modunda. Cupertino takviminde bu bir "S" yılı. Ama bu seferki "S" biraz farklı. Belki de rekorların sebebi, tek telefon yerine iki telefon (5s ve 5c) çıkarmalarıdır, kim bilir. Ancak 5c modeli iştah açıcı bir başlangıç olmaktan çok uzakken, ana yemek de tatlı da masamızdaki bu arkadaş olacak gibi duruyor: iPhone 5s.

Her "S" versiyonunda olduğu gibi, değişiklikler devrimsel değil, ama kesinlikle hayali de değil. Yeni bir tasarım, daha büyük bir ekran veya daha yüksek çözünürlük beklemeyin. Apple, her iki senede bir yaptığı o muhafazakar güncelleme döngüsünden şaşmıyor. Zaten iPhone 5'in de tam bir devrim olmamasının suçu bu telefona ait değil.

Peki bir iPhone 5 kullanıcısı, elindekini bırakıp bu yeni modele geçmek için yeterli sebebe sahip mi? Kıyaslasana.com olarak, bu hassas dengeyi sizin için tartıyoruz.

Fark Yaratanlar: Parmak İzi, 64-Bit ve Çift Flaş

iPhone 5s'i selefinden ayıran ve "yeni" yapan üç temel unsur var. Ve bu unsurların her biri, aslında mobil dünyanın geleceğine atılmış birer adımdı.

Touch ID: Home Tuşunun Yeni Misafiri

İşte en somut, en elle tutulur ve en "sihirli" yenilik. Apple, o ikonik Home tuşunun içine, bir parmak izi okuyucusu olan Touch ID'yi yerleştirdi. Telefonunuzun kilidini açmak için şifre girmek yerine parmağınızı dokundurma fikri, o dönem için bilim kurgu filmlerinden fırlamış gibiydi. Sadece bir güvenlik önlemi değil, aynı zamanda kullanımı inanılmaz derecede kolaylaştıran, Apple'ın "sadece çalışır" felsefesinin vücut bulmuş haliydi.

Kamera: Daha Büyük Sensör, Daha Akıllı Flaş

Megapikseller aynı kalsa da, ana kameranın sensörü büyütüldü ve diyafram açıklığı genişletildi. Bu, özellikle düşük ışıkta daha iyi fotoğraflar anlamına geliyor. Ama asıl yenilik, True Tone adı verilen çift LED flaş. Bu sistem, ortamın renk sıcaklığını algılayıp, ona göre biri beyaz diğeri sarı olan iki farklı flaşı birleştirerek çok daha doğal görünen fotoğraflar çekmenizi sağlıyordu.

Geleceğin Kapısı: 64-Bit A7 Çipset

Kâğıt üzerinde en sıkıcı, ama pratikte en önemli gelişme buydu. iPhone 5s, mobil dünyada ilk 64-bit işlemciye sahip telefondu. Bu ne anlama geliyordu? Rakiplerinden fersah fersah önde, daha iyi bir bellek yönetimi ve gelecekte çok daha karmaşık uygulamaların kapısını aralayan bir mimari. Bu, iOS'u, Apple'ın masaüstü işletim sistemi OS X'e yakınlaştıran ve bir gün bu iki platformun buluşacağının ilk sinyallerini veren, zamanının çok ötesinde bir hamleydi.

Ve O Değişmeyen Sancılar: Ekran, Hafıza ve Fiyat!

iPhone 5s ne kadar geleceğe dönük olsa da, yıllardır süregelen ve artık can sıkmaya başlayan bazı Apple "inatlarını" da beraberinde getiriyordu.

• Ekran Boyutu ve Çözünürlüğü: iPhone 5s, şık, kompakt ve premium bir kasaya sahip, bu bir gerçek. Ama rakiplerinin çok daha büyük ve yüksek çözünürlüklü ekranlara geçtiği bir dönemde, Apple'ın hala 4 inçlik küçük bir ekranda ısrar etmesi için bahaneleri tükeniyor gibiydi.
• O Kahredici Fiyat: İşte bu, acıyı daha da artıran nokta. Adına "Apple Vergisi" deyin ya da demeyin, iPhone 5s, tüm rakiplerinden belirgin bir şekilde daha pahalıydı. İşin özeti şuydu: Apple daha fazla para istiyor ve kâğıt üzerinde daha azını sunuyordu. Daha küçük ekran, daha düşük çözünürlük, daha az başlangıç hafızası... Ama eğer bu stratejiyle paçayı kurtarabiliyorlarsa, kim onları suçlayabilir ki? Hatta bunu bir sanata dönüştürmüşlerdi.

Sonuç: Kıyaslasana.com Kararı

Bir iPhone, her zaman parçalarının toplamından daha fazlası olmuştur. Ve iPhone 5s, bu cümlenin en somut kanıtıydı. O, yeni bir tasarıma sahip değildi. Ama Touch ID gibi devrimsel bir kolaylık, 64-bit işlemci gibi geleceğe dönük bir güç ve True Tone flaş gibi akıllıca bir kamera dokunuşu sunuyordu.

Eğer bir iPhone 4s veya daha eski bir modelden geliyorsanız, 5s sizin için bir uzay mekiği gibiydi. Ama bir iPhone 5 kullanıcısıysanız, karar daha zordu. iOS 7'nin iPhone 5'i yavaşlattığını hissedenlerdenseniz, daha güçlü A7 çipset tek başına bir geçiş sebebi olabilirdi. Ama diğerleri için, bu "S" yılı yükseltmesi, Apple'ın hem ne kadar yenilikçi hem de ne kadar inatçı olabildiğinin bir anıtı olarak kalacaktı.

Kıyaslamaya devam edin.