Apple iPhone 3G

Her Şeyi Değiştiren Devrimin İkinci Adımı: iPhone 3G Detaylı İncelemesi

Ve sonunda burada. Hayır, bunu kelimenin tam anlamıyla söylüyoruz. O, nihayet ofisimizde ve inanın, hepimiz çok heyecanlıyız! Yepyeni iPhone kaputunun altında mırıldanan bir HSDPA, tam teşekküllü bir GPS ve sayısız yazılım geliştirmesi...

Ama durun bir dakika. Bütün bu yazılımsal güzellikler zaten ilk nesil iPhone için de bir güncellemeyle gelmiyor mu? O halde bu kadar yaygaraya değer mi? Değer olabilir, ancak direksiyonuna geçip bir tura çıkmadan asla bilemeyiz.

Bu incelemede yeni iPhone'u sürekli olarak eskisiyle kıyaslayacağımız için, gelin baştan anlaşalım: Piyasaya ilk çıkan o devrimci telefona "ilk nesil iPhone" diyeceğiz, bu yeni gelen yakışıklıya ise getirdiği ağ teknolojisine atfen "iPhone 3G" demeye devam edeceğiz. Böylece kimsenin kafası karışmaz.

Bir Donanım Yükseltmesinden Çok Daha Fazlası

Sadede gelecek olursak, 3G destekli bir iPhone söylentisi, daha ilk nesil iPhone'un tozu dumanı üzerindeyken başlamıştı. Şimdi gerçek cihaz elimizdeyken, belki o ilk günlerdeki gibi dünyayı sarsan bir his vermiyor olabilir. Yine de, ele alınması gereken o kadar çok şey var ki, detaylı bir incelemenin hakkını sonuna kadar vereceğiz. Güncellenmiş bir tasarım, yeni ve göz alıcı bir beyaz renk seçeneği (ki şanslıyız, o model elimizde), içerisinde AppStore'u barındıran yepyeni iPhone 2.0 işletim sistemi ve en önemlisi, pastanın üzerindeki çilekler: GPS ve HSDPA.

Elbette, ilk nesil iPhone'a kıyasla ses kalitesi, hoparlör seviyesi ve kamera performansı gibi alanlarda da iyileştirme olup olmadığının peşine düşeceğiz. Yapacak çok iş var gibi görünüyor, o yüzden daha fazla vakit kaybetmeyelim ve başlayalım.

Asıl Devrim: İnternet Artık Gerçekten Cebimizde

Evet, yeni işletim sistemi ve AppStore, ilk nesil iPhone sahipleri için de mevcut. Ancak bu, hikayenin sadece yarısı. Asıl soru şu: O harika uygulamaları ve o "gerçek" interneti kullanmanızı sağlayan donanım olmadan yazılım ne işe yarar ki? İşte iPhone 3G'nin sahneye çıktığı ve oyunu tamamen değiştirdiği yer burası.

HSDPA: Gerçek İnternet Hızı

İlk nesil iPhone'un en büyük handikapı, can sıkıcı derecede yavaş olan EDGE bağlantısıydı. Bir web sayfasının yüklenmesini beklemek dakikalar, bir uygulama indirmek ise bir ömür sürebilirdi. iPhone 3G'nin getirdiği HSDPA, yani gerçek 3G hızı, bu durumu tamamen değiştirdi. Artık internette sörf yapmak, e-postaları kontrol etmek ve en önemlisi, AppStore'dan uygulama indirmek gerçekten mümkün ve keyifli bir hale geldi. Bu, "interneti olan bir telefon"dan, "interneti yaşatan bir telefon"a geçiş demekti.

GPS: Artık Kaybolmak Yok

Bir diğer devrimsel donanım ise GPS. Artık bir yerden bir yere gitmek için ayrı bir navigasyon cihazına veya çıktısı alınmış haritalara ihtiyacınız yok. Telefonunuz nerede olduğunuzu biliyor ve sizi gitmek istediğiniz yere adım adım götürebiliyor. Bu, o dönem için bir bilim kurgu filmi sahnesi gibiydi ve iPhone 3G bunu gerçeğe dönüştürdü.

Plastik Devrimi: Yeni Tasarım ve His

iPhone 3G, ilk neslin ikonik alüminyum arka kapağını, parlak bir plastik kapakla değiştirdi. Bu, ilk başta kalite algısı açısından bir geri adım gibi görünse de, altında yatan mantıklı sebepler vardı. Plastik kasa, hem 3G hem de GPS sinyallerinin çok daha iyi alınmasını sağlıyordu. Ayrıca bombeli yapısı sayesinde ele çok daha konforlu oturuyordu. Beyaz renk seçeneği ise cihaza tamamen taze ve modern bir hava katmıştı.

Sonuç olarak, iPhone 3G sadece bir güncelleme değildi. O, ilk iPhone'un başlattığı devrimin vaatlerini yerine getiren, akıllı telefon kavramını kitlelere ulaştıran ve interneti gerçekten cebimize sokan modeldi. O, yazılımın potansiyelini sonuna kadar kullanabilen donanıma sahip ilk iPhone'du.

Kıyaslamaya devam edin.