Kıyaslasana Sunar: Apple iPad mini 3 İncelemesi
Altın Dokunuş Yeterli mi?
Merhaba Kıyaslasana okurları. Bazen büyük teknoloji lansmanlarında tüm spot ışıkları tek bir ürünün üzerine döner ve sahnenin geri kalanı karanlıkta kalır. İşte Apple'ın son etkinliğinde de tam olarak bu yaşandı. Göz kamaştıran iPad Air 2 sahneyi tamamen domine ederken, üçüncü nesil iPad mini sessiz sedasız bir şekilde kenarda bekledi. Apple'ın bu ürüne neden bu kadar az zaman ayırdığını anlamak hiç de zor değil. Peki bizim işimiz ne? Bizim işimiz, spot ışıklarının kime döndüğüne değil, masadaki ürünün sizin paranıza değip değmediğine karar vermek. İşte şimdi, iPad mini 3'ü mercek altına alıyoruz.
Yenilikler Listesi: Tarihin En Kısası Olabilir
Hemen sadede gelelim. iPad mini 3'ü bir önceki model olan iPad mini 2'den ayıran özelliklerin listesi o kadar kısa ki, bir nefeste sayabiliriz:
- Touch ID: En büyük ve neredeyse tek anlamlı yenilik bu. Artık ana ekran tuşu, aynı zamanda parmak izi okuyucunuz. Bu, tabletinizin kilidini açmak ve App Store alışverişlerini onaylamak için büyük kolaylık.
- Altın Rengi: Klasik Uzay Grisi ve Gümüş renklerine ek olarak, artık şık bir "altın" rengi seçeneği de mevcut. Tamamen kozmetik bir dokunuş.
- Depolama Seçenekleri: Apple, 32GB modelini seriden kaldırmış. Artık seçenekleriniz 16, 64 ve 128GB ile sınırlı.
Bu kadar. Evet, şaka yapmıyoruz, yeniliklerin tamamı bundan ibaret.
Peki Aynı Kalan Ne? Neredeyse Her Şey
Yenilikler bu kadarla sınırlı kalınca, akla hemen şu soru geliyor: Neler aynı? Cevap: Geriye kalan her şey. Kısacası Apple, iPad mini 2'nin kasasını almış, içine bir parmak izi okuyucu eklemiş, yeni bir renge boyamış ve adına iPad mini 3 demiş. Bu şu anlama geliyor:
- Ekran: Göz alıcı keskinlikteki o muhteşem 7.9 inç Retina ekran birebir aynı.
- Performans: Kaputun altında, hala fazlasıyla güçlü olan Apple A7 çipset görev yapmaya devam ediyor. Yani performans anlamında hiçbir fark yok.
- Kamera ve Tasarım: 5MP ana kamera, incecik ve hafif alüminyum gövde... Hepsi bir önceki nesilden miras.
Sonuç: Kime Göre, Kime Değil?
Dürüst olalım: iPad mini 3, kendi başına değerlendirildiğinde kesinlikle kötü bir tablet değil. Aksine, güçlü donanımı, harika ekranı ve premium yapısıyla tablet pazarının en tepelerindeki yerini koruyor. Ancak sorun, kendisi değil, varoluş sebebi.
Eğer halihazırda bir iPad mini 2 kullanıyorsanız, bu yükseltmeyi yapmak için hiçbir mantıklı sebep yok. Sırf bir parmak izi okuyucu ve altın rengi seçeneği için bu fiyat farkını ödemek, paranızı sokağa atmakla eşdeğer olacaktır.
Fakat... ilk kez kompakt ve premium bir tablet alacaksanız veya çok daha eski bir modelden (örneğin ilk nesil iPad mini'den) geçiş yapıyorsanız, iPad mini 3 hala cazip bir seçenek. Yalnız unutmayın, Apple ekosisteminin değişmez kuralları burada da geçerli: Hafıza kartı yuvası, kullanıcı tarafından değiştirilebilen pil gibi özellikler yine hayal. Ama bunca yıldan sonra artık buna şaşırmıyoruz.
Özetle iPad mini 3, Apple'ın belki de en "tembel" güncellemesi olarak tarihe geçebilir. Güçlü, şık ama heyecandan tamamen yoksun bir devam ürünü. Karar sizin.
Kıyaslamaya devam edin.
Bu telefon için henüz hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yap!